Nisan 20, 2014

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi - Ahmet Ümit

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi (Başkomiser Nevzat #5)
Dili: Türkçe 


Nevzat Başkomserimin son kitabı.. Nevzat Bey'e olan özlemimizden daha fazlası bu kitap. Adından da anlaşılacağı gibi Beyoğlu'nda Tarlabaşı'nda geçiyor hikaye. Kentsel dönüşüm, rant, 6-7 Eylül olayları, sokak çocukları, kayıp hayatlar ve Gezi var..

Bu kitabı önemsememin aslında belki en güzel yanını şöyle açıklayabilirim. "Gezi'den ne sonuç çıktı?" sorusunu soran yerli yabancı bir sürü insan var etrafta. Orada insanlığın iyi tarafı canlandı, gerçek oldu. Evet parktaki güzel dayanışmalı hayat uzun sürmedi belki. Ne zaman ki toplumsal bir olay sanata aktarılırsa işte o gerçekleşir ölümsüzleşir. Gezi dayanışmasını, özellikle sokak çocuklarının orda gördüğü sevgiyi, saygıyı ve şevkati -belki hayatlarında ilk defa- bir romana taşımış olmasıdır bu kitabın önemi. 

Polisiye anlamında eleştirenler olmuş, çok dönüp dolaşmış hikaye bir çözülemedi diye. Belki de Tarlabaşı'nda yaşanan insan dramı da mafyöz illegal işlerin de kördüğüm olup çözülemediğindendir. O nedenle hiç gerçek dışı gelmedi. Kitap boyunca Ali Öz'ün oralar yıkılmadan insanlar sokağa atılmadan önce çektiği fotoğraflar canlandı gözümde. Sonuç olarak siyasi bir roman değil. Sen ben gibi basit insanların, küçük hayatlarının dramı. Önyargılı olmayın diye söylüyorum.

Ben çok beğendim, herkese de okumasını tavsiye ederim. En çok da Gezi olaylarına destek vermeyen insanların, orada bulunmuş kişilerle empati kurması açısından.. 

.."Nah kurtulursun. Öyle piyango bize vurmaz. Anlamadım mı lan taş kafa. Bizim kaderimiz mühürlü oğlum mühürlü. Bugün mutluluktan müebbet yesek, yarın af çıkar. Televizyon kamerası kim, sen kim?"..Sayfa136

.."Bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuzdur"..Sayfa172

Bir gözü olmayan minik tinerci sokak çocuğu Pirana'nın sözleri:
..Puştun teki, üç metreden gaz fişeği sıktı tüfekle. Boş bulundum, yoksa yaklaştırmazdım yanıma....Her yer karardı, ama gözümün patladığını anlamadım, birazdan geçer zannettim...... Gözümü açtım ki revirdeyim.. Hastane değil, polis ambulans filan sokmuyordu ki meydana. Parkın revirinde, Şahap Abi diye bi doktor vardı. Bizim Keto gibi kıvırcık saçlı, tombul, o yardım etti bana. Bir de Nazlı Abla.."Sayfa140-141



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder