Nisan 28, 2014

Garanti Karantina - Murat Menteş

Dili: Türkçe
Garanti Karantina

I ih yok hayir olmamis. Siirden anlayan bir insan degilim, goreceginiz uzere blogda da siir kitabi yoktur. Hevesliyim aslinda, yavas yavas gireyim siir ulkesine diyorum. Denedim, ama cooook yanlis bir kapidan girmisim. Bana gore sadece bir takim 'entel' terimlerin corbasiydi. Bitirmesem mi dedim, sonra cok ince oku gitsin dedim oyle bitti, yoksa bitmezdi. Gerek yok Murat Abicim nolur git roman hikaye yaz, onlar harbi eglenceli oluyo..

Goodreadsteki reviewlara bakinca, cogu beni de anlatiyor. Kimsenin ahini almadan buraya bir ornek yazayim siz anlayin:


Mehlika: daha iyi şiirleri olup da kitapları olmayan insanlar varken
-hayır kendimden bahsetmiyorum



Nisan 26, 2014

Har - Murat Uyurkulak

Har
Dili: Türkçe


İlginç.. Yorumum kafamın üzerinde beliren birkaç soru işareti yanında bir gülümsemeyle "ilginç". Fantastik bir hikaye, bir roman. Baştan aşağı sembol. Olaylar kişiler mekanlar, öyle çok da düşünüp analiz etmenizi gerektirmeyen semboller. Kitabı "Kürt sorunu", "Türk-Kürt kardeştir", "80 darbesi", "Yaradılış-İlahi din eleştirisi (hatta tiye alan)", "sanatçı kaprisleri" vs vs olarak okuyabilirsiniz. Seçin beğenin alın, daha doğrusu seçmeyin hepsini alın.

Kitap boyunca keyiflendim mi? Evet. (Kızdım mı? Ona da evet. Burada siyaset yapacak değilim elbet açıklama yapmaya gerek yok.) Bazen lafları öyle koymuş ki, cukkk. Çok keyiflendim evet. Fantastik dedik ya, aslında somut olan olayı al felsefik laf yap iyuuufffff.


..Bir yanda çüklüler, öbür yanda rahimliler vardı. Çüklülerin dışı, rahimlilerin içi kuvvetli olmuştu. Rahimliler selimdi, usluydu, rahimdi, lakin çüklüler pek fenaydı, onları zaptetmek mümkün değildi...Sayfa26

..İnsanın ruhuna erişeceksen, deliğinden değil yarasından gireceksin..Sayfa132

..Son nefesini huzurla veriyorsan, alçaksın.
Son sözün itiraf olmalıdır, son nefes verilmez gönül rahatlığıyla.
"Seni böyle seviyorum" diyenlerden kork.
"Öyle"nden tiksinmektedir zira...Sayfa224

Nisan 20, 2014

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi - Ahmet Ümit

Beyoğlu'nun En Güzel Abisi (Başkomiser Nevzat #5)
Dili: Türkçe 


Nevzat Başkomserimin son kitabı.. Nevzat Bey'e olan özlemimizden daha fazlası bu kitap. Adından da anlaşılacağı gibi Beyoğlu'nda Tarlabaşı'nda geçiyor hikaye. Kentsel dönüşüm, rant, 6-7 Eylül olayları, sokak çocukları, kayıp hayatlar ve Gezi var..

Bu kitabı önemsememin aslında belki en güzel yanını şöyle açıklayabilirim. "Gezi'den ne sonuç çıktı?" sorusunu soran yerli yabancı bir sürü insan var etrafta. Orada insanlığın iyi tarafı canlandı, gerçek oldu. Evet parktaki güzel dayanışmalı hayat uzun sürmedi belki. Ne zaman ki toplumsal bir olay sanata aktarılırsa işte o gerçekleşir ölümsüzleşir. Gezi dayanışmasını, özellikle sokak çocuklarının orda gördüğü sevgiyi, saygıyı ve şevkati -belki hayatlarında ilk defa- bir romana taşımış olmasıdır bu kitabın önemi. 

Polisiye anlamında eleştirenler olmuş, çok dönüp dolaşmış hikaye bir çözülemedi diye. Belki de Tarlabaşı'nda yaşanan insan dramı da mafyöz illegal işlerin de kördüğüm olup çözülemediğindendir. O nedenle hiç gerçek dışı gelmedi. Kitap boyunca Ali Öz'ün oralar yıkılmadan insanlar sokağa atılmadan önce çektiği fotoğraflar canlandı gözümde. Sonuç olarak siyasi bir roman değil. Sen ben gibi basit insanların, küçük hayatlarının dramı. Önyargılı olmayın diye söylüyorum.

Ben çok beğendim, herkese de okumasını tavsiye ederim. En çok da Gezi olaylarına destek vermeyen insanların, orada bulunmuş kişilerle empati kurması açısından.. 

.."Nah kurtulursun. Öyle piyango bize vurmaz. Anlamadım mı lan taş kafa. Bizim kaderimiz mühürlü oğlum mühürlü. Bugün mutluluktan müebbet yesek, yarın af çıkar. Televizyon kamerası kim, sen kim?"..Sayfa136

.."Bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuzdur"..Sayfa172

Bir gözü olmayan minik tinerci sokak çocuğu Pirana'nın sözleri:
..Puştun teki, üç metreden gaz fişeği sıktı tüfekle. Boş bulundum, yoksa yaklaştırmazdım yanıma....Her yer karardı, ama gözümün patladığını anlamadım, birazdan geçer zannettim...... Gözümü açtım ki revirdeyim.. Hastane değil, polis ambulans filan sokmuyordu ki meydana. Parkın revirinde, Şahap Abi diye bi doktor vardı. Bizim Keto gibi kıvırcık saçlı, tombul, o yardım etti bana. Bir de Nazlı Abla.."Sayfa140-141



Nisan 16, 2014

Sultanı Öldürmek - Ahmet Ümit

Sultanı ÖldürmekDili: Turkce

Uzun zamandir okumak istiyordum da kitaba ulasamamistik gurbet ellerde. Nihayet okudum. Acikcasi Nevzat Baskomseer diye ozlemle basladim. Megersem cok bi rolu yokmus bu kitapta :) ama olsun. Burda da tarihci profesor Mustak var.

Bu sefer Fatih Sultan Mehmet konusunda aydinlatmis bizi Ahmet Bey. Cok da iyi etmis, ben bayagi begendim. Her zaman dedigim gibi polisiye romanlari, 'yazardan daha akilliyim' egosuyla katili tahmin etme cabasiyla okumaya karsiyim. Genellikle romanin edebi bir yani olmadiginda, yani kanli ve genellikle Amerikan bestseller romanlarinda elinizde katil tahmin oyunundan baska bir sey olmadigi icin kacinilmaz olabiliyor. Ancak Ahmet Umit'in kitaplari hicbir zaman boyle olmadi.

Bunu sinsi surprizli cinayet romanindan cok bir karakter romani olarak ele almalisiniz. Anlatim dili biraz degisik, ic dunyasina donusler ve mutemadiyen anlik flashbackler var. Ana karakter Mustak Bey'i sevdim arkadasim oldu..

Bu arada, kendim de doktora ogrenciligi yaptigimdan gayri, Mustak Hoca'nin kendi hocasi Tahir Hakki Bey ile olan iliskisi beni en cok etkileyen kisim oldu. Sanirim yillar sonra kitabin konusunu unutsam da bunu hatirlayacagim. Gec saatlere kadar oturup calismalar, hocanin esiyle bile arkadas olmasi vs.. Acaba mesele muhendislik alaninda mi bilmiyorum. Bizim hocalar cok umursamaz, 2 hafta laboratuara ugramazsin farkinda bile olmazlar.. Belki sosyal bilimlerin guzelligi oradadir; insan faktoru. Neyse, ben bayagi begendim. Tavsiye de ederim


Nisan 08, 2014

Mülksüzler - Ursula K. LeGuin

MülksüzlerDili: Turkce 

VOAAAAAAAAAAAA!! Bir kez daha milyon kez daha sevgili Ursula Teyzeme tesekkur! Daha yeni mi okuyosun hede hodo demeyin. Olmeden okudum iste.

Aslinda soylenecek cok fazla duygu ve dusunce var neresinden baslasam bilmiyorum. Bir an dusununce Yevgeni Zamyatin'in Biz'iyle beraber okudugum en guzel (sosyolojik) bilimkurguydu. 1984 falan geciniz yani..

Kitabin arka kapagindaki ozetimsi yazilar yazmiyorum burada ama kisaca deginmek isterim. 

Bu kitapta aslinda yine Rocannon'un Dunyasi'ndan tanidigimiz Hain gezegeninin oldugu evren var. Ancak anatemamiz Hain degil. Anarres ve Urras diye birbirinin uydusu olan iki gezegen var. Ana karakterimiz fizikci Shevek Anarres'ten. Urras bildigimiz kapitalist dunya, ust-alt insan siniflari, fakir-zengin ayrimi, mal mulk gosterisciligi vs. Anarres ise, yillaar once Urras'i terk eden bir grup 'direnisci'nin kurdugu koloni. Anarres'te degisik bir sistem var. Komunizm denir mi bilmiyorum ama daha cok anarsik bir duzen var. Anarsizmi hep okuyup anlamak istemistim ama sirasi gelmemisti, cok guzel bir girizgah oldu. Etrafi yakip yikmak degil kesinlikle! 

Anarres'te sahiplenme yok, devlet yok, kimse kimsenin patronu degil. Sahip olmama kulture o kadar yerlesmis ki, hirsizlik yok suc yok polis yok hapishane yok PARA YOK. Herkes cop toplamak lagim temizlemek tarim bilim vs her isi yapiyor, ancak istemezse de yapmiyor. Bence harika..

Neyse oturup hikayeyi anlatacak degilim, okuyun :) Mutlaka okuyun! Gercekten muthis!