Mayıs 29, 2012

Acımak - Reşat Nuri Güntekin


Dili: Türkçe


Klasiklerden ama okumamışım işte şimdiye kadar. Cahillik.. 
Katı ama işinde başarılı ve zeki bir öğretmen Zehra Hanım. Annesinin, ablasının ve büyükannesinin mahvından babasını sorumlu tutuyor ve babasını ortaokul çağlarından beri reddetmiş.

Derken babasının hasta olduğu ve ölmek üzere olduğu haberiyle yola çıkıyor. Gittiğinde babasının güncesini buluyor.

Kitapla ilgili söyleyebileceğim, çok çok beğenmem dışında, biraz acıklı olduğu ve ana fikrinin "Hiçbir şey göründüğü gibi değildir", "Hayatta önyargılı olmamak gerekir" olduğu.

..Belki çocukça bir fikirdir, felsefe kitaplarında yeri yoktur ama ben saadeti ikiye ayırırım. Başkalarından alınan saadet, başkalarına verilen saadet. Benim için hakiki saadet, başkalarına verilen saadettir..Sayfa88

..Fakat ben onu ilk defa masallarda olduğu gibi su başlarında, gül bahçelerinde olsaydı bilmem bu kadar sevecek miydim? İnsanlar hiçbir vakit ıstırap çektikleri zamandaki kadar güzel olmuyorlar..Sayda101

Mayıs 25, 2012

Azil - Hakan Günday


Dili: Türkçe


Her Hakan Günday kitabında olduğu gibi yine aynı şeyi söyleyeceğim: İnanılmaz!!

Ana karakter aslında 2 önce okuduğum kitap olan The Curious Incident of the Dog in the Night-Time'a benziyor aslında. Gerizekalı sanılan Asil'in aslında delilik ve dahilik arasında gidip geldiği hikaye. Açıkçası ben çok etkilendim ve hıphızlı okudum. 

Asil'in içinde saf bir "Ben" var ve onun farkına Asil 3 yaşındayken varıp, sonra üstünü örtüyor ve içine kapanıyor. Serçe parmağının tırnağı ve eti arasına biriken kara bir şey. Asil'in hayatına 3 ve 30lu yaşlarına doğru giriyoruz. Belki de psişik diyebileceğimiz kadar iyi olasılık hesaplama teknikleriyle hayal ve gerçek arasında gidip gelerek yaşıyor bir süre. Burası bana biraz fikrine hayran kaldığım ama kurgusundan bir o kadar nefret ettiğim Olasılıksız'ı hatırlattı. Hayran kaldığım kısmını tabii :) Alkol uyuşturucu da var, kukla milletvekilleri de, daha bir sürü ilginç fikir de..

Kitabın sonlarında tanıştığı temiz insan Yahya var. En çok onu sevdim ben, siz de tanışın kendisiyle.

Kitabın sevdiğim cümlelerini koyamıyorum zira daha buraya geçiremeden kitabı Haku'ya bıraktım.
Haddime düşmeyerek bir sürü yıldızlı pekiyi veriyorum

Mayıs 18, 2012

Tol - Murat Uyurkulak

Dili: Türkçe

Önce iş yoğunluğu sonra da gezentilikten ancak koyabiliyorum. Bitirir bitirmez yazmadığım için; araya başka 3 kitap daha girdiği için; heyecanım haliyle biraz söndü, çok etkilemesin.

Şimdi bu kitabın en çarpıcı kısmı, tüm okuyanların hemfikir olacağı gibi, ilk cümlesi:
"Devrim, vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi."
Zaten konuyla ilgili biraz tüyo veriyor. Velhasıl, konudan ziyade işlenişi ve karakterlerin güzelliği önemli.

Kitapla ilgili dikkat edilmesi gereken ilk husus kafanızı verebileceğiniz ve kısa sürede bitirebileceğiniz bir zamanda, gerçekten hakkını bilecek anda okuyun. Üç jenerasyonun ve farklı karakterlerin aynı anda anlatılmasından dolayı biraz karışabilir. Benim yaptığım gibi tutup işinizin yoğun olduğu, akşamları falan çalışmanız gereken zamanda okumayın. Karakterler birbirine girip, "bu kimdi yaae?" deyip başa dönmeyin. Yazık olmasın. Gerçekten güzel.

Reklam yapmadan da geçmeyelim, SALT Galata'da ilginç bir sergi olan Translated By'da da yerini almış Tol.  8 Temmuz 2012'ye kadar görülebilirmiş. Ben de yarın gezeceğim bakalım.

..Ölmüştüm herhalde, cehennemde rakı vardı, sağ olsunlardı, ama çektiğim onca fani azabın ardından öteki hayatın hikayesine en azından böyle bir adam girmemeliydi, şeytan bir kez olsun benden uzak durmalıydı, bu kadarı da biraz yavşaklık oluyordu..Sayfa24

..Fiziki haritayı daha çok severdim, dünya bir bütün olurdu çünkü o zaman, sınırlar kaybolurdu ve benim için bütün o kesik çizgilerle birbirinden ayrılmış ülkeler varılabilir, görülebilir birer coğrafya haline gelirdi..Sayfa120

..Yazdıklarımı sadece Ada'ya okuyorum. Çünkü dinlemiyor o beni..Sayfa181

Mayıs 16, 2012

The Curious Incident of the Dog in the Night-Time - Mark Haddon

Dili:  İngilizce

Ya sen dunyanin en tatli kitaplarindan birisin sanirim! Cooook cok cok sirin. Pembe bebek agucububucu turden degil.

Simdi adindan da belli olacagi gibi, kitap bir kopek cinayetinin aydinlatilmasini anlatiyor. Anlatici kim? Asperger sendromlu 13 yasindaki Christopher.
Kendisine dokunuldugunda cigliklar atan, insanlarla goz temasi kurmayan, inanilmaz zeki ve tabii ki "mantik abidesi" cocuk.
Tabii ki otistik cocuklarin kafalarinda aslinda neler donuyor bilmek cok zor. Bu kitapta oyle guzel bir anlatim var ki, aslinda cocugun her seyin farkinda oldugu ama mantik iliskileri cercevesinde degerlendirmeler yaptigini, haliyle de duygusal konulara herhangi bir anlam veremedigini goruyoruz.

Karsi komsunun kopeginin oldurulmesiyle basliyor kitap. Bizimki polisiye sevdigi icin olayi arastirmaya ve daha sonra ogretmeninin tavsiyesiyle arastirmasini yazmaya karar veriyor. Kucuk Chris'in annesi olmus ve babasiyla yasiyor. Kitap ilerledikce olaylar karmasiklasiyor falan filan..

Kitap boyunca ilginc zeka sorulari var cunku ogretmeni cocuga ona ilginc gelen seyleri yazmasini soyluyor. Bu durumda, okuyucuya ilginc gelmese de cocuk icin ilginc oldugundan yazilmis matematik problemlerini gormek cok tatli ve komik.
Onun disinda bolumlerin 1, 2, 3.. diye gitmek yerine asal sayilardan olusmasi da cok hosuma gitti.
Coook basit bir dille yazilmis ve biraz analitik insanlarin eminim kendilerinden bir seyler bulabilecekleri bir kitap. (Umarim hepimiz otistik degilizdir tabii)

Ben cok begendim herkese de tavsiye ederim. Basit dille yazildigini soylemistim, ingilizce kitap okumaya  cekinenler icin birebir.




Mrs. Forbes at school said that when Mother died she had gone to heaven. That was because Mrs. Forbes 
is very old and she believes in heaven. Chapter 61




And when you look at the sky you know you are looking at stars which are hundreds and thousands of light-years away from you. And some of the stars don't even exist anymore because their light has taken so long to get to us that they are already dead, or they have exploded and collapsed into red dwarfs. And that makes you seem very small, and if you have difficult things in your life it is nice to think that they are what is called negligible, which means that they are so small you don't have to take them into account when you are calculating something..Chapter 179

And people who believe in God think God has put human beings on the earth because they think human beings are the best animal, but human beings are just an animal and they will evolve into another animal, and that animal will be cleverer and it will put human beings into a zoo, like we put chimpanzees and gorillas into a zoo. Or human beings will all catch a disease and die out or they will make too much pollution and kill themselves, and then there will only be insects in the world and they will be the best animal..Chapter 199

Mayıs 06, 2012

Son Hafriyat - Emrah Serbes

Dili: Türkçe

Son Hafriyat, Behzat Ç'nin ikinci kitabı. Hani film yapılan. Neyse ki filmi izlemeden kitabı okudum. İlk kitapta biraz (hafif, çok değil gerçekten) hayal kırıklığı olmuştu ama bu kitap gerçekten harika. Emrah Serbes belli ki baya geliştirmiş kendini iki kitap arası. Ben de uzman değilim neticede, sıradan bir okur gözüyle söylüyorum.

İki kitapta da dizinin aralarına serpiştirilmiş sahneler bulmak çok hoşuma gitti açıkçası. Sonuçta dizi kendi başına ilerleyen büyüyen bir senaryo oldu. Kitabın es geçilmemesi güzel. Konuyu falan anlatmama gerek yok. Tek bir cümleyle, kendine Red Kit diyen bir katilin peşindeler kitap boyunca.

Hoşuma giden ilk öğe, lakaplar. KASS var mesela en güzeli: Kendini Ahmet Sanan Süleyman. BMx2 var. Barni Moloztaş'a Benzeyen Müfettiş. Gorbaçov Hasan, Pembo var. Var oğlu var.

Hoşuma giden ikinci şey ise kitap boyunca Ankara'nın içine edilmesinden, oranın buranın kazılmasından bahsediliyor olması. Abi X'te buluşalım. Nerde? X'te işte, şimdi yıktılar Y oldu ya.
Ah hö(ü)rmetli belediye reisi, mahvettin her yeri de, neyse ki insanlar senden korkularına susmuyorlar.

İşte böyle çok güzel bir kitap olmuş. Alıntı yazmak çok kolay değil. Genellikle hikayenin gidişinden kahkahalara boğulduğunuz anlar veya vay anasını dediğiniz yerler oluyor ama koca bir sayfayı buraya aktarmadan anlaşılacağını düşünmüyorum. O bakımdan az ve öz.

..Cinayet mahallinde Behzat Ç., kayıp yakınlarını coplayan on robocop gücündedir derler..Sayfa56

.."Bencil adamlardaki evcil hayvan tutkusu."..Sayfa156

..Esasen kendisi de makine mühendisiydi, ama kafası fazla çalışmadığından müdür yapmışlardı..Sayfa157

Mayıs 03, 2012

Bazuka - Murat Uyurkulak

Dili: Türkçe


Kitap bitti.. Yarim solukta! Bir de baktim ki alintilari ayiracak vaktim bile olmamis! Bir baska Afili Filintalar keyif bombardimani!

Simdi efendim bu bir hikaye kitabi. Toplamda da incecik bir kitap. Icinde turlu turlu hikayeler var. Tahmin edildigi gibi de: Coooooooooooooook guzeller!!

Benim asil sasirdigim durum ise -aslinda hayran kaldigim demek daha dogru- bir yazar nasil bir cok dalda bu kadar iyi yazabilir??????? Yani underground bir hikaye ne kadar iyi yazilmissa, bir Mevlevi dervisin anlatildigi hikayede eski kelimeler de o kadar iyi kullanilmis. Hani Jim Carrey hep komik karakter olup da sonra Eternal Sunshine'da bizi uzunce "abii oyuncu dedigin boyle olur" demistik, o hesap. Ya da bir muzisyenin hem klasik muzikte harikalar yaratip hem death metalde hem de punkta efsane olmasi gibi.

Cok iyi cok!!