Aralık 26, 2013

Gizli Ajans - Alper Canıgüz

Gizliajans
Dili: Türkçe



Aslında bunu okumaya çok niyetli değildim. Diğer kitaplar gibi sükse yapmamış. Sükseye inanmasam da bazen doğru çıkabiliyor. Bu kitapta da eğlenmedim diyemem, Oğullar ve Rencide Ruhlar veya Cehennem Çiçeği kadar kahkahalara boğulmasam da çok eğlendim. 

Yalnız sonunu tam bağlayamamış mısınız Sayın Canıgüz? Çok aptal biri sayılmam gibime geliyor. "Hmh" deyip kalıverdim. Yine zaman geçirmelik güzel bir eğlence diyorum. Çok hoşsohbet! 

Alper Canıgüz'ü ilk kez okuyacaksanız tavsiyem Oğullar ve Rencide Ruhlar ve devamı olan Cehennem Çiçeğidir.

Aralık 18, 2013

Nietszche Ağladığında - Irvin D. Yalom

Nietzsche Ağladığında
Dili: Türkçe



Efendim bu kitap her ne kadar içinde gerçekler olsa da kurmacadır. Velhasıl çok iyidir. Rilke'den yeni tanıdığım femme fatale Lou Salomé'yi görmek hoş oldu. Zaten tarihe ilgimin arttığı bir dönemdeyim, çok güzel denk geliyor.

Kitabın ana karakterleri Nietzsche, Josef Breuer, Lou Salome ve Freud. Bu satırları yazarken Freud'un biyografisini okumakta olduğumu da belirteyim çünkü Freud buradaki masum meraklı genç oğlan değilmiş gerçekte! Ama Josef Breuer nerde okuduysam fark etmez: canım benim. 

Nietzsche, Lou Salome'nin oyunlarıyla Josef Breuer'e tedavi olmaya gider. Aslında bütün kitap boyunca kendi kendinizi psikoloğa götürmüş gibi oluyorsunuz. Özellikle depresif günler geçiriyorsanız, bir arkadaşımın da dediği gibi bu kitap ilacınız, yol göstericiniz olabilir.

Onun dışında da çok güzel bir hikaye olmuş. Tarihi olayları veya normalde okuması zor alanları böyle kurgulama taraftarıyım ben. İlgi artırmak açısından çok doğru bir yol. Hele ki okumayan toplumlar için..

Aralık 08, 2013

Hayvan Çiftliği - George Orwell

Hayvan Çiftliği
Dili: Türkçe


Ne zamandır ertelediğim bu kitabı nihayet okudum iyi ki de öyle yapmışım. Gezi mezi üstüne olması daha iyi oldu.

"Anam bu bizim hökümet işteee!" diyerek okuyan tek millet biz değiliz, bunu da bilmek belki rahatlatır.

Çiftlik yönetimini "insanların kölesi olmamak" ve "özgür olmak" adına ele geçiren hayvanlar var, zamanla başa domuzlar geçiyor ve insandan beter oluyorlar falan filan.

Çıkardığım en güzel sonuç: bütün hükümetler domuzdur! Buradan dava falan açılmasın lütfen; hem kitabı ben yazmadım hem de yasama organının domuz olma sebebi hayvanlar arasında en zeki olmasıymış. Yani küfür falan etmiyorum, dava açmayın tamam mı canım??


Aralık 05, 2013

Cehennem Çiçeği Alper Kamu - Alper Canıgüz

Dili: Türkçe

Yaşşassınnnnn!! Tabii ki yaklaşık 1 gün sürdü bitmesi. Hüüüp! Oğullar ve Rencide Ruhlar gibi hemencik. Bu kitap zaten onun devamı; Alper Kamu'muz hala 5 yaşında ve başka bir gizemli olayı çözerken yine eğlence kahkaha dolu anlar.

Basit, çok tatlı anlatımlı eğlencelik bir kitap. Önce ilkini okuyun derim, zira ilk kitaba göndermeler var. İş miş sizi bunalttıysa çok hoş bir kaçamak. Yüzünüzde "yiheeee" diye bir ifade belirecek. O ne demeyin, okunduğu gibi bir şey işte. Gülün güldürün :)

Aralık 03, 2013

Sıska Bacaklar - Tom Robbins



Dili: Türkçe

Tom Robbins'i uzun zamandır görmemiş olmanın verdiği özlemle kitabı 2 günde falan bitirmedim. Sindire sindire de demeye gerek yok çünkü zaman olmadı da uzun sürdü. Üstelik kitap ancak yarıdan sonra asıl konusuna gelip çekici hale geliyor. Ama arkadaş bu ne çekicilik!! BAYILDIM!

ÇOOOOOOOOOOK İYİ!!

Bir kere tam dünya tarihi okuyup izlediğim anlara gelmesi inanılmaz oldu. Kitabın konusunu söylemek zor şimdi tabii, (klasik Tom Robbins) ama içinde Kudüs var, insanlık ve din (pagan, yahudi, hristiyan, müslüman) tarihi var, psikoloji var sosyoloji var felsefe var barış var savaş var; tabii ki absürdite var: konuşan tatlı kaşıkları ve tarih öncesinden kalma sopalar var, kirli bir çorap ve konserve fasülye var. Tatlış deli dolu bir kız var, sanat var uyuz galeri sahipleri var. Dev metalik hindi şeklinde araba var, Süleyman'ın tapınağı var. Var oğlu var! 

Bu kitaba "pek sevilmez aslında" diyenler utansın. Belki de okuduğum en iyi Tom Robbins'ti!! (Dur Bir Mola Ver'den sonra tabii) Canım benim!

Ekim 27, 2013

Lettres à un jeune poète - Rainer Rilke


(Genç Şaire Mektuplar)
Dili: Fransızca


Bu kitabı sevgili doktora hocam Olivier doğum günümde hediye etti. "Sanatçı olmaya çalışmakla doktora yapmak çok da farklı değil." dedi. İlk başta, kendi yapamadığı veya yapmadığı rehberliği Rilke'ye mi yıkmaya çalışıyor diye düşündüm.. Gel gelelim, okudukça anladım ki, insan kendi kendini var ediyor. Okul ise insan beynini bu yolculuğa iten kıvılcım (olmalı).

Kitap, Avusturyalı şair Rilke'nin Kappus adlı yeni yetme şaire bir takım tavsiyelerde bulunduğu mektupların birleştirilmesi. Kitabın sonunda başka insanlara yazdığı mektuplar da var ve ben aslında bütün kitap içinde en çok kayınbiraderine yazdığı mektubu beğendim. İnsan ilişkilerinden, zorluklarla başa çıkmaktan falan bahsediyor.

Kappus'e yazdığı mektuplara gelince; "şunu yap bunu yap" demekten çok farklı. Yol gösterici, usta, akil adam gibi yakıştırmalar bu adama olur ancak. Bence hayatta kısa dönemli (doktora gibi) veya uzun dönemli hayalleri hedefleri olan herkese tavsiye edilebilecek bir kitap. Ha ben öylece yaşayıp gidiyorum falan diyorsanız zaten yaşıyor musunuz bilemiyorum, okumanıza gerek yok.

Kitabı Fransızca okuduğum için alıntıları da okuduğum gibi yazıyorum. Almanca bilseydik de orjinalinden okusaydık..


..Laissez à vos jugements, sans la perturber, la calme évolution qui leur est propre et qui, comme tout progrès, doit venir des profondeurs intérieures et n'être pressée ni accélérée par rien. Tout n'est que porter a terme, puis mettre au monde..Sayfa47

..Vous êtes si jeune, si antérieur à tout commencement, que j'aimerais vous prier, autant qu'il est en mon pouvoir, très cher Monsieur, d'avoir de la patience envers tout ce qu'il y a de non résolu dans votre coeur et d'essayer d'aimer les questions elles-mêmes comme des chambres verrouillées, comme des livres écrits dans une langue très étrangère..Sayfa55

..Mère ne pourra pas t'aider, car en réalité personne, dans la vie, ne peut aider autrui; c'est une expérience que l'on fait lors de chaque conflit, de chaque désarroi: on est seul..Sayfa125

Ekim 06, 2013

Manastır Güncesi - José Saramago

Dili: Türkçe

Orjinali Portekizce olan bu kitabı anlam veremediğim bir şekilde, Fransızca'dan Türkçe'ye çevirmeyi uygun bulmuş yayınevi. Hayır hayır hayır hayır hayır hayır diyorum! Olmamış. Tamam, çabayı takdir ediyorum elbette, keza bu adamın dili bir acayip, eminim çevirisi de çok zor olmuştur ama neden Fransızca çevirisinden Türkçe'ye çevrilmiş??

Neyse, gelelim kitaba. Bay Jose eğer normal imla kuralları çerçevesinde yazıyor olsaydı sanırım sayfa sayısı 3.5 katına çıkardı. Çok tatlı çok güzel bir hikaye. ORta çağ Portekiz'inde geçiyor. Yine düzen ve kilise eleştirileri bol bol.

Cadı yakılma merasimleriyle başlıyor, insan "erk"iyle uçan uçak Passarola'dan, manastır inşaatından ve birbirini çok seven çift Blimunda ve Baltasar'dan bahsediyor. Bence okunması gereken klasiklerden!


Eylül 03, 2013

Mezarlık Kitabı - Neil Gaiman


Dili: Türkçe


Tabii ki bir büyükler için çocuk kitabımsı kita. Coraline gibi tırstırıcı değil ama mezarlıkta ölüler tarafından büyütülen bir çocuğun hikayesi. Fikir orjinal olsa da aslında hikaye çok basit bir şekilde örülmüş. Yeterince sembol var. Başladığım gün bitirdim.

Güzel zaman geçirmelik bir kitap, boş zamanınız varsa...

Ağrıdağı Efsanesi - Yaşar Kemal

Dili: Türkçe

Yaşar Kemal'i okuyup da sevmeyen bir Türk var mıdır acaba? Hiç sanmıyorum. Şimdilerde Türk demek de suç oldu ya, hadi Anadolulu diyelim; en nihayetinde bu toprağın insanını anlatıyor. Dedesi veya dızdığının dızdığı hangi soydan gelmiş pek önemli değil.

Bu incecik kitap yine çok sürükleyiciydi. Tatlı bir aşk hikayesi gibi özetlenebildiği kadar gezi olaylarında da gördüğümüz gibi halkın galeyana gelip zorba beyi yola getirmesi de, efsane de savaş da, hayvanlar da, namus da..

Ana karakterin maçoluğuna biraz uyuz oldum ne yalan söyleyeyim heh. Böyle bir hissiyata kapılmam sanırım kalemin ne kadar güçlü olduğunun da bir göstergesi. Çekmiş beni içine

Çok güzel çok!

Eylül 01, 2013

Datça'da Zaman - Nihat Akkaraca

Dili: Türkçe

Nihat Akkaraca Datça'daki konu komşudan, dedelerden annanelerde toparlamış efsaneleri, anıları, hikayeleri; böyle şipşirin bir çalışma çıkarmış ortaya. Bayıla bayıla bir gün içinde okudum..

Datça aşığı biri olduğumdan mı bilmem ama anlatım da çok hoşuma gitti.

Eeeen beğendiğim hikaye ise, tee zamanında Datça'dan çıkıp Antalya'daki Köy Enstitü'süne giderken yüzlerce badire atlatan bir grup miniş Datçalı çocuğun hikayesiydi. Gözlerim dola dola okudum..

Datça'yı bilmeseniz bile çok seveceğinizden eminim.

Ağustos 28, 2013

Dede Korkut Hikayeleri - Anonim

Dili: Türkçe

Tabii ki bir derleme bu ve Türkçeleştirilmiş bir çalışma. Türkçeleştiren kişinin biraz fazla muhafazakar bir kesimden geldiği kanısındayım. Yine de eski Türkçe'yi anlayabileceğimiz şekilde güzel bir çalışma olmuş.

Çoğunlukla şiir olarak anlatılan eski Türk hikayeleri bunlar.

O eski kullanımlar kalıplar kelimeleri görmek beni çok çok mutlu etti. Sanırım dile ilgi duy
an bir insan olduğum için. Hikayelerde insanın kanı kaynıyor. Ancak hikayelerde amma çok insan ölüyor. Sürekli kan! Savaşçı toplum olmamızdan, hele ki barış rüyalarına daldığımız şu günlerde, biraz utandım.

Belki burada okuduklarımız bugün ülkemiz ve aslında genel olarak Ortadoğu insanının içindeki kin ve nefretin nereden geldiğini açıklıyor olabilir. Tabii ki tavsiye ediyorum! Türkçe'ye dair çoooook şey öğrendim ve çok keyif aldım!

Haziran 26, 2013

Kuru Su - Engin Geçtan

Dili: Türkçe

Haziran boyu gezi olaylarını takip edip sosyal medya okumaktan kitap okumaya pek zaman kalmadı. Varsın kalmasın.

Bu kitapsa elimde tam 1 ay süründü. Yazar kusura bakmasın ama bi ordan bi burdan yazılan öyküler ve ucundan bi yerinden birleşmeleri falan pek olmamış. Ben hiç içine giremedim hikayenin. Biraz bilimkurgu biraz fantastik.

Yaaani.. Özür diliyorum kendisinden. Başka kitaplarını okumadığım için yazar hakkında değil sadece bu kitapla ilgilidir bu yorumum.

Mayıs 31, 2013

Sis ve Gece - Ahmet Ümit


Dili: Türkçe 


Ben genelde zaten Ahmet Ümit'in anlatımına bayılırım. Bu kitabınsa hikayesini çok sıcak ve içten bulduğum için bayıldım! Polisiye romanlarda "son tahmin etmecilik" oynamayı sevenleri hüsrana uğratacak bir kitap..

Kimi insanlar eleştiriler yapmışlar, "Olaya dair ipucu yok kitap boyu, ilgi azalıyor" vesaire diye.. Bence çok da güzel olmuş. Çünkü bu son tahmin etmece oynayanların nedense egoları fazla büyük insanlar olduğunu düşünüyorum. Her an yazardan daha akıllı olduğunu göstermeye çalışmak gibi bir şey. "Ben doğru tahmin ettim" diye övünmek, bence yanlış. Zira yazar kitabı son sayfası okunsun diye yazmıyor. Ona bu yolculukta eşlik etmenizi bekliyor. Bırakın yolculuğun tadını çıkarın..

Ben çok beğendim bu kitabı! Sanıyorum filmi de varmış, umarım bir yerde denk gelirim. Tavsiyeler diz boyu!

Mayıs 29, 2013

Franny ve Zooey - J.D. Salinger

Dili: Türkçe 

Daha önce Çavdar Tarlası kitbını okuduğum için fazla umutlu başladım bu kitaba ama hevesim aynen söndü. Yine de kitabı yarım bırakmadım. Hikayede Franny ve Zooey kardeşleri okuyoruz. Sürükleyici bir hikayeden çok "ööööyle bir durum" okuyoruz. Ben hiç keyif almadım ama bu kadar meşhur olduğuna göre belki ben anlamamışımdır diyebilirim. Yine de beğenmedim ne yapayım..

Mayıs 28, 2013

Fahrenheit 451 - Ray Bradbury


Dili: Türkçe 

Bu kitabı çok gecikmeli okudum ben ama geç olsun güç olmasın diyerek kendimi avutuyorum. Bu klasik kitapla ilgili çok yorum yazmak bana düşmez açıkçası ama zaten burada profesyonel bir iş yapmıyoruz.

Kitaptaki dünya öyle bir hal almış ki, itfaiyecilerin asli görevi evlerdeki kitapları tespit edip, kitapları yakmak! İtfaiyecilerin yangın söndürdüğü günler çok geride kalmış ve unutulmuş. Kitap boyunca bir itfaiyeciyle bu dünyada dolaşıyoruz.

Çok çok çok çok güzel! Mutlaka okuyun dememe gerek yok sanırım!

Mayıs 25, 2013

Rocannon'un Dünyası - Ursula K. LeGuin


Dili: Türkçe


Gezi olayları derken, yaz boyu yazamadım uzun zamandan sonra yazıyorum yorumlarımı (bugün 1 Eylül 2013). Biraz zamanaşımı olmuş ama ne yapalım..

Bu Ursula Teyze'den okuduğum en güzel kitap değildi ama hatırladığım kadarıyla yine sisteme güzel eleştirilerin olduğu bir dünyaya dalıyoruz. Savaşma fırsatını asla kaçırmayan insan ırkı...

Yazarın diğer kitaplarını önce okumanızı eğer Ursula'yı çok severseniz bunu da okumanızı tavsiye ederim..

Mayıs 20, 2013

Agatha'nın Anahtarı - Ahmet Ümit


Agatha'nın Anahtarı

Dili: Türkçe

Şimdiye kadar okuduğum Ahmet Ümit'lerden değişik bir konsept. Küçük küçük bir sürü polisiye hikaye. Ben çok keyif aldım. Ha yorumlar arasında "vasat" vesaire diyenler olmuş. Sanırım genel akım popüler polisiye kültürüyle alakalı. Son zamanlarda polisiye kitaplar genellikle bir felsefe, tarihi olay veya politika üzerine yazılan, yüksek miktarlarda vahşet içeren ve genellikle seri katil konsepti üzerine yazılıyor. Ahmet Ümit'in de Kavim, Bab-ı Esrar gibi kitapları da böyle. Buna karşı mıyım? Hayır. Ama bu öykü kitabına vasat diyenlerin "olması gerekenin genel akım" olduğu gerçeğine kendilerini kaptırmış olduklarını düşünüyorum.

Bu sefer bir Sabahattin Ali sadeliği içinde günlük hayattan güzel ve ilginç hikayeler okudum. Biraz Beyoğlu Rapsodisi keyfi de aldım ve Nevzat Komiser'le tekrar buluştuğuma memnun oldum.

Mayıs 18, 2013

Sineklerin Tanrısı - Wiliam Golding


Sineklerin Tanrısı

Dili: Türkçe

Tek kelimeyle "hastalıklı" bir kitap! Kitabın başında "trallalalalaa" hissiyle Jules Verne'nin İki Yıl Okul Tatili'ni okuyormuş hissine kapıldım. Daha sonra "Battle Royal" filmindeki "ığğğğğğğğaaaaaaaaaaa" hissiyle kitabı bir günde bitirdim.

Bir uçak kazasıyla bir adaya düşen altı oniki yaş arası çocukların hikayesi. Ne kadar saf değil mi? Hayır değil! Çocukların dönüştükleri yaratıklar diyeyim, bu yaratıklara dönüşme süreci çok basit bir dille ama inanılmaz sembolik bir şekilde anlatılıyor.

Tüm felsefelerin bir yorumda bulunduğu "insan iyi doğar" veya "insan kötü doğar" meselesine direk bir bakış açısı olmuş. Düşünen hayvanlar olarak, hayatımız tehlikeye girdiğinde, yaşımız kaç olursa olsun egolarımızın ne kadar büyük olduğunu görebiliriz. Ve ben şahsen, insanın iyi doğduğuna inanmak istesem de henüz bunu başarabilmiş değilim. 

Kitapla ilgili iki kelimelik yorum gerekirse "masum vahşet" demek istiyorum. 

Kitabın konusuna ve hikayesine ve amacına bayılmakla beraber, çevirisini yapan Mina Urgan'a da saygıda kusur etmeden, anlatılan sahnelerin içine tam giremediğimi söylemeliyim. Çeviriden mi yoksa yazarın anlatımından mı bilemiyorum ama normalde anlatılan sahnelerin içinde bulurum kendimi. Bu sefer bu sahneleri yaşamakta zorlandım ve suçu okuyucuya (yani tabii ki kendime) atmayı reddediyorum.

Mayıs 15, 2013

Geriye Uçan Yaban Ördekleri - Tom Robbins


Geriye Uçan Yaban Ördekleri

Dili: Türkçe

Geçen gün Ursula'nın da denemelerini okuduktan sonra Tom Robbins'in denemeleri de çok iyi geldi. İnsan kitaplarını çok sevdiği bir yazarı tanırmış hissine kapılıyor ama aslında her kitapta sadece onun hayal gücünün küçük bir adasında seyahate çıkıyoruz. İş böyle olunca, Tom Robbins'in kafasına hasta bir kişi olarak seyahat yazılarından, beğendiği müzik grupları veya filozoflardan, hayattan sanattan şiirlerinden çok zevk aldım.

Yine de Tom Robbins okumaya başlamak için iyi bir kitap olmadığını düşünüyorum. Adamın kafasının içindekileri merak etmek için önce romanlarının tadına bakmak gerekir. Her ne kadar aynı alaycı ve harika metaforlu cümleleri burada olsa da pek ilgi çekmeyebilir.

60lı yılların altın çocuklarından saydığım Tom Robbins'e başlamak için Parfümün Dansı ve Dur Bir Mola Ver kitaplarını tavsiye ederim. Yazarı baş köşenize konuk ettikten sonra da bu kitabı okuyun derim.

..Pembe, kırmızının ayakkabılarını fırlatıp saçlarını saldığı zaman aldığı renktir..Sayfa40

..Burada geçmişin hapishanesinden kaçma fırsatı var, geleceğin vaatlerine aldırmamak var. Burada sadece burası var. Burada sadece Selous var. Sadece şimdiki zaman var... Selous/Tanzanya Sayfa60

..Ne de olsa asıl önemli kapılar, her iki tarafa da açılanlardır.. The Doors'la ilgili yazısından.. Sayfa65

..İnsanlık, tıpkı bugün yaptığı gibi, mitler ve dini-siyasi fanatizm kavşağında durdukça şiddet potansiyeli iyice yükselir..Sayda71

..Ama gerçek şudur ki bu sebzelerin çoğu, kendilerine bir seks objesi ve üreme fabrikası olarak bakılmasından bıkmış usanmıştır ve kalıplardan sıyrılmaki seyahat edebilmek, başkalarıyla tanışabilmek ve kendileri oldukları için takdir edilmek istemektedirler..Sayfa80


Mayıs 12, 2013

Tibet'in Rüya ve Uyku Yogası - Tenzin Wangyal Rinpoche

Tibet'in Rüya ve Uyku Yogası
Dili: Türkçe


Efendim çok rüya gören biri olarak, rüyalara meraklı biri olarak zaten kitabın başlığı yeterli. Kitabın başında doğu felsefelerine inanılmaz bir giriş yapılıyor. Rüya ve uyku yogasından farklı olarak, günlük yaşamda kullandığımız "karma" benzeri terimlerin aslında ne olduklarını tez elden öğrenebilirsiniz.

Kitabın temel konusu, meditatif hali uyku sırasında ve biraz emekle ulaşılabilecek "lucid dream" halinde devam ettirmek. Reankarnasyona inanan bir kültürden geldikleri için, yaşarken uyku sırasında yakalanan farkındalığın ölümle bir sonraki yaşam arasında bilinçli kalmaya yardımcı olacağı görüşündeler. Ben reankarnasyona inanmayan biriyim ama asıl amaçtan çok burada anlatılan yöntemin günlük hayatımıza olumlu etkileri olacağı kanısındayım. Kitap içinde nefes egzersizlerinden meditasyon tiplerine kadar bir sürü şeyin yanı sıra, uyku ve rüya sırasında aslında ne çok kapı açabileceğinizi bulacaksınız.

Kitabı bulmak biraz zor oldu ama nadirkitap gibi sahaf sayfalarından bulunabilir.  Ben çok beğendim. Hayatıma da direk olumlu farkındalıklar kattığını düşünüyorum, tavsiye ederim.

Nisan 21, 2013

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar - Ursula K. LeGuin


Kadınlar, Rüyalar, Ejderhalar

Dili: Türkçe

Kitaba gelmeden önce önsözünde şöyle bir durup hakkını vermeliyiz. Bülent Somay derleyip bir de önsöz kondurmuş ki ne önsöz. Bu gibi sitelerde tam metni bulabilirsiniz, lütfen 10 dakikanızı ayırıp okuyun.

Gelelim kitabın kendisine. Bu sefer fantastik öykülerden değil, Ursula Teyze'nin kendi fantastik dünyasına bakıyoruz. Bu kitap onun denemelerinden oluşuyor. Adından da belli olacağı gibi genellikle kadınlar rüyalar ve ejderhalar -bilimkurgu/fantezi- üzerine. Aslında bütün denemeler için ayrı yorum yapma ihtiyacı hissediyorum. Aynı Ursula'nın tarzı olduğu gibi, okuduklarından alıntılayarak kendi düşüncelerimi ekleme ihtiyacındayım ama sanırım bunu kendime özel yapacağım.

Açıkçası, Ursula Le Guin gibi birisinin kendi hayatının nasıl olacağını merak etmiştim. Ursula'nın kendi dünyasına adım atmadan önce en azından Yerdeniz'i, mümkünse de Mülksüzler ve Karanlığın Sol Eli'ni okumanızı tavsiye edeceğim. 

Kendisinin bir feminist ve Jungcu olduğunu biliyordum ama bunu kendi ağzından, yaşadığı yıllara göre tecrübe etmiş oldum ve çok mutluyum. En çok da üç çocuk annesi olarak, sanatçı kadın - yazar anne konularında oturup düşündüklerini yazdığı için teşekkür ediyorum kendisine. Feminist derken, günümüzde her okumuş az buçuk düşünebilir erkeğin de hemfikir olduğu ancak 80li yıllara kadar köle/hizmetçi konumundaki kadınların toplumdaki yerini ifade eden Ursula'dan bahsediyoruz. 

Öte yandan, (feminizmden bağımsız olarak) alıntıladığı yazarlar hangi kitaplara takıldığı hakkında güzel fikirler veriyor. Açıkçası bu denemeler aynı zamanda harika bir okuma listesi. Not düşeyim, en kısa zamanda Virginia Woolf okuna..

Son olarak yukarıda verdiğim konulardan ayrı olarak Çocuk ve Gölge'yi özellikle tavsiye ediyorum. Şiddetle tavsiye edeceğim bir diğer deneme ise sansürü konu alan "Ruhtaki Stalin". Özellikle son günlerde yaşadığımız Fazıl Say'a verilen ceza ve son yıllarda yaşadığımız sansür/mizah hoşgörüsüzlüğü ortamı karşılaştırması için 1973'te yazılmış bu denemeyi öneriyorum.

..Eğer çocuktaki hayal gücünün kökünü gerçekten kazıyabilirseniz, o çocuk büyüyünce bir patates olur..Sayfa26

..Düzyazı, yazı teknolojisinin bir yapımıdır..Sayfa45

..Hiçbir şey acı kadar kişisel ve paylaşılamaz degildir; acı çekmenin en kötü yanı, acının tek başına çekilmesindedir..Sayfa89


Nisan 16, 2013

Yerdeniz Oykuleri - Ursula K. LeGuin

Yerdeniz ÖyküleriDili: Turkce

Eveet geldik serinin 5. kitabina ve benim okudugum son kitabina. Oteki Ruzgar adli aslinda son kitabi yanlis basim(!) sonucu once okumustum. Yerdeniz Oykuleri aslinda dizinin suregelen hikayesinden bagimsiz ama paralel hikayelerden olusuyor.

Ornegin Roke Okulunun nasil kuruldugunu, Kizilagac'in Iriali'nin kim oldugunu falan burada ogreniyoruz. Kitabi bitirmemek icin cok ugrastim cunku Yerdeniz dunyasina acilan son kapiymis huznune karsi savastim. Yine de bitti ne yapalim..

Falimda, uc vakte kadar kitaplara bastan baslayip yeni bir yolculuk gorunuyor. Cok guzel cok!

Cok yasa Ursula Teyze*

Mart 16, 2013

Kamyon - Sabahattin Ali

Dili: Türkçe

Malum Sabahattin Ali şu hayatta en sevdiğim yazarlardandır. Öykülerinin derlendiği türlü yayın arasından, benim elimdeki Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Kamyon'u hazırlayan kişi lise 1'deki edebiyat öğretmenim Sevengül Sönmez olunca daha bir keyifle okudum.

Bizim sıradan Anadolu insanının başrol oynadığı, çoğunlukla iç burkan hikayeler.. Hangi birini daha çok sevdim söyleyemem. Alıntıları Kırlangıç adlı öyküden yapıyor olmamın sebebi, sanırım gerçekçi akımda yol almış, yalın anlatımında şahsi fikirlerini neredeyse hiç görmediğimiz Sabahattin Ali'nin kendine ait iki fikri görmüş olmam.. 

Çok keyifle okudum. Bir hikaye bitince durup tadını çıkarayım dedim ama hemen bir sonrakine başladım. Harika bir derleme olmuş. Böylece hap gibi alın okuyun, üzerine bir de Sabahattin Ali'yi hatırlayıp bir de ah çekin derim.

Hatırlatma: Hıfzı Topuz'un kaleminden Başın Öne Eğilmesin adlı Sabahattin Ali'nin hayatını anlatan kitap da çok keyifliydi.. Sevengül Hanım'ın da kaleminden böyle bir kitap çıkmış. En kısa zamanda okuymak dileğiyle.

Kırlangıçlar öyküsünden..
..Kim bilir, belki öbürünün yanlış anlayacağından çekiniyordu. (Çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır.)..Sayfa29

..Ve ikisi de, böyle bir yaz geçirmemiş olan diğer kırlangıçlara tepeden baktılar..(Çünkü azlıkta kalanlar çok olanlara nedense tepeden bakarlar.)..Sayfa31

Mart 13, 2013

Üç Anadolu Efsanesi - Yaşar Kemal


Dili: Türkçe


Taaa ortaokulda bize okutulan da, çocuk aklımızla "okulda okutuldu" diye hakkını veremediğimiz kitaplardan. Umarım hala okutuluyordur. Üzerinden uzun zaman geçtiği için unutmuş olduğum, sarı sayfaları mis gibi kokan bir kitap okudum. İçime mis gibi hisler dolduran birbirinden güzel üç hikaye.. 

Kültürümüzü adetlerimizi dilimizi seviyorum yahu, daha ne diyeyim! Şahane! Hani sevdiceğin kucağına kıvrılıp mayışma hissi olur ya insanda, işte aynen o hissi yaratıyor...


..İşte bu sebepten derler ki Köroğlu yiğitliği bir küçümencik itten öğreniktir. Ve de öyledir...Sayfa27

..İnsan anadan yiğit doğmaz, insanı hem yürekli, hem de korkak yapan görgüsü ve aklıdır..Sayfa28

..Telli Nigar Hatun bir güzel bir güzel ki doğan güne sen dur da ben doğayım diyor..Sayfa62

Ocak 20, 2013

Öteki Rüzgar - Ursula K. Le Guin

Dili: Türkçe

Ya bu benim kopyada bir yanlışlık yapmışlar sanırım. Arkasında Yerdeniz V yazmasına rağmen bu aslında 6. kitapmış. Yani ben 4ten 6ya atlamış oldum.. Arada hikayeyle direkbağlantıda olmasa da yine de bağlantılı olan Yerdeniz Öyküleri varmış. Onu da aldım en kısa zamanda okuyacağım..

Bu kitapta Ged'le ilgili daha çokşey bulacağımı ummuştum.. Hani bir umut, büyücü Ged geri gel diye bekledim. Olmadı. Aradaki kısmı atladığımdan mıdır bilemem.. Sanırım serinin en sevdiğim kitapları ilk ikisi ve dördüncü olarak kaldı. Dur bakalım hele Yerdeniz Öykülerini de okuyalım..

Böyle hayal kırıklığı yazmışım gibi oldu ama tabii ki çok güzel yani! Öyle güzel bir dünya yaratmış ki Ursula Teyze, ah... Artık ondan bağımsız var Yerdeniz. O yazmasa da o dünya gerçek!!

Ocak 18, 2013

Tehanu - Ursula K. Le Guin

Dili: Türkçe

Yerdeniz serisinin üçleme olarak düşünülmüş olması bu dördüncünün yazılmasına engel teşkil etmemiş. Tehanu'da Tenar'ımızın barbar aile fertleri tarafından yakılmış minik kız Therru ile ilişkisi anlatılıyor. Üçüncü kitapta Başbüyücü Ged'in karanlık diyara gidip dönmesinden sonra yaşadıkları, Tenar'a kavuşması ve Therru'muzla muhteşem bir son var!

İzlediğim anime daha çok bu kitapla ilgiliydi sanırım ama yine de aynısı değil ve Miyazaki familyasına saygımdan ötürü film için 'dandik' kelimesini kullanmak istemesem de kitaptaki hikaye ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK iyi!

Zaman kaybetmeden son kitaba geçiyorum.. Bitmesini hiç istemesem de okumama engel olamayacağım..

Ocak 05, 2013

En Uzak Sahil - Ursula K. Le Guin


Dili: Türkçe


Geldik Yerdeniz serisinin 3. kitabına. Bu kitapta da Lebannen karakteriyle tanışıyoruz. Genel olarak Ged ve Lebannen'in batıdan da batıya gittikleri bölüm. Aslında üçleme olarak tasarlanmış bu serinin son kitabı olması gerekirmiş ama sonraki yıllarda 4 ve 5 de yazılmış. Bunu niye söylüyorum? Çünkü muhteşem bir son bekliyor insan. Muhteşem son var elbet ancak hikaye kurgusu o kadar dolu değil. Bu kötü bir şey mi? Hayır çünkü her ne kadar olaylar önceki kitaplara göre durağan da olsa, çok çok güzel bir işleme ve anlatım var. Ejderhalar açısından ben çok beğendim bunu da. Hemen bir sonraki kitaba geçtim!

Bu seride uzun uzun yazmadığımı fark ettim; negatif algılanmasın. Hemen heyecanla bir sonraki kitaba geçtiğimdendir :)