Eylül 19, 2012

Heaven and Hell - Aldous Huxley

Dili: İngilizce

Doors of Perception'ın devamı olan Heaven and Hell'de deneyim değil bir bilgi, sorgu ve analiz ön planda. Burada daha çok zihni keşfetme yollarından bahsediliyor. Uyuşturucu, hipnoz, meditasyon, rüyalar ve görsel sanatlar bunlardan bazıları.

Rüyaların çoğunun renksiz olması ve normal şartlar altında görülen renklerin genellikle cansız olmasından bahsetmiş. Bu kısım çok hoşuma gitti. Onun dışında yazarın inanılmaz bir resim bilgisi var. Ressam ve resimlerinden yola çıkarak dini mistisizmden ve metafizik deneyimlerden bahsetmiş. Dini derken her dinden örnek verilse de, tam anlamıyla ideolojik bir dinden bahsetmiyoruz. Daha çok zihnin açılmasıyla ilgili bir konsept. 

Tamamen görselliğin zihnimizde yarattığı etkiler üzerine bir deneme aslında. Antik tiyatroların dekorlarından, resimlerin renklerine veya fırça darbelerine, dini ikonalardan, resmi geçit törenlerindeki görselliğe kadar bir sürü örnek var. Benim ilgimi en çok çeken ressam ise George de la Tour oldu. Google'a ismini yazacak olursanız göreceğiniz gibi resimlerinde bir mum ışığı ve Huxley'nin deyimiyle "sadece var olan insanlar" mevcut.

Doors of Perception'la beraber okunması daha mantıklı, zaten ayrı baskıları olsa da çoğunlukla birlikte basılmış. İkisi toplamda gayet ince ancak ingilizcesi çok kolay değil. Türkçe basımı "Algı Kapıları: Cennet Cehennem" şeklinde. Ben çok beğendim, hangi dilde olursa olsun bulun okuyun. Eminim herkes ilgisini çekecek bir nokta bulacaktır.

Tabii ki, Haku'ma teşekkürler..

..All he can do is to go to the mental equivalent of Australia and look around him..Sayfa54

George Russel'dan alıntı: 'Then suddenly, my consciousness was lighted up from within and I saw in a vivid way how the whole universe was made up of particles of material, no mater how dull and lifeless they might seem, were nevertheless filled with intense and vital beauty. For a second or two the whole world appeared as a blaze of glory'..Sayfa60

..The more than human personages of visionary experience never 'do anything.' (Similarly the blessed never 'do anything' in heaven.) They are content merely to exist..Sayfa78

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder