Dili: Türkçe
Uzun zamandan beri okudugum ilk bilimkurgu romani oldu kendisi. Sadece bilim kurgu demek yeterli degil aslinda cunku cok onemli sosyal ve politik noktalara deginilmis. Hikayede, bir suru dunyadan olusan Ekumen'den Gethen (kendi deyimiyle Kış) gezegenine gelen elci Genli Ai'in, once Karhide daha sonra da Ortogoreyn ulkesinde yasadiklari anlatiliyor. Buzlar, hapisler vesaire.. Estraven var, Karhidenin surgun edilmis eski basbakani.
Her neyse, butun hikayeyi buraya ozetlemenin bir anlami yok ama bu kitabin sanirim en en en onemli objesi, Gethen gezegeni sakinlerinin cinsiyetsiz olmalari. Her ay kemmer denilen bir dongu icinde cinsellikleri aciga cikiyor, ve o sirada denk geldikleri insanla (veya kemmer sozu varsa o kisiyle) cocuk uretiyorlar. Bir kisi duruma gore erkek veya kadin olabiliyor. Birkac cocugun babasi olan biri, yarin obur gun hamile kalip anne olabiliyor. Buradan yola cikarak toplum bizimkinden cok farkli bir hal almis. Sosyolojik bakimdan cok iyi incelenmis.
Kitabin genel anlatim dili cok basit degil ama nasil anlatsam "kupkuru". Yazarla ilgili duydugum sey genel olarak mizahti ama anlasilan bu kitap icin gecerli degilmis. Ozellikle su son siralarda taktigim `muhendislik dunyasinda kadinin yeri` konusu uzerine cok cok iyi denk geldi..
Thomas More'un Utopyasinin bir degisik versiyonu oldugunu dusunuyorum ve tavsiye ederim.
..Bir erkek erkekliğinin dikkate alınmasını ister, bir kadın kadınlığının takdir edilmesini ister, bu dikkat ve takdir ne kadar örtülü, ne kadar dolaylı olsa da. Kış'ta böyle bir şey olamaz. Bir insan sadece insan olarak dikkate alınır ve değerlendirilir, ürkütücü bir deneyim bu..Sayfa89
..Karanlık, yalnızca gördüğünü sanan ama görmeyen ölümlü gözlerde vardır..Sayfa143
..İnsanları biliyorum, şehirleri, çiftlikleri, tepeleri, nehirleri ve kayalıkları biliyorum, tepelerdeli bir otlağın bir kenarında güz sonu güneşin nasıl battığını biliyorum; ama bütün bunları bir sınıra bağlamanın, ona bir ad takıp bu adı taşımayan yerleri sevmemenin ne anlamı olabilir? Ülkesini sevmek nedir; başka ülkeleri sevmemek mi? Öyleyse iyi bir şey değil bu..Sayfa180
..Ölümcül kışta buz örtüsü boyunca bir kızak çekmekle geçirdiğim o haftalar boyunca mutlu olduğumu söylemiyorum. Açtım, çok gergindim, çoğu kez kaygılıydım ve her şey daha da kötüye gidiyordu. Kesinlikle mutlu değildim. Mutluluk akılla ilgili bir şeydir ve yalnızca akıl kazanır mutluluğu. Bana verilen kazanamayacağınız, saklayamayacağınız ve çoğu kez ilk anda tanıyamadığınız bir şeydi; yani coşku..Sayfa204
Bu kitaba uygun muzik ise, dondurucu soguklar, ruzgar ve kasvet yuzunden ust oktavlardan sabit ve sonsuz bir "mi" notasi o kadar.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBir çeviri kitabı okuduğunuzu unutarak yazarın diline kupkuru demek ne kadar adil bir düşünün derim ve hatta İngilizce biliyorsanız kesinlikle orijinalini yani The Left Hand of Darkness'ı okumanızı tavsiye ederim. Ursula Le Guin'i okumak gerçekten çok zevklidir, bu zevkten mahrum kalmış olmanıza üzüldüm.
YanıtlaSilÖncelikle Ursula Teyze'nin büyük hastasıyımdır. Çevirinin ne olduğunu orijinal dilin ne anlama geldiğini de gayet iyi biliyorum.
YanıtlaSilBir yazarı ne kadar seversek sevelim, edebiyat ve tabii ki sanat özneldir. Hatta her parçasının ayrı bir sübjektif yanı vardır. Bir kişide uyanan herhangi bir his (ahlaksız düşünceleri tenzih ederim) bu sebeple yargılanamaz ve küçümsenemez.
Yazarın bu kitap hariç 8 tane daha çok sevdiğim kitabına yaptığım yorumlar için: http://okudumdanoldu.blogspot.be/search/label/Ursula%20K.%20Le%20Guin
‘’Düşünceler baskı altına alınarak yok edilemezler. Onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir.’’
YanıtlaSilUrsula K. Le Guin’den İlham Veren 10 Muhteşem Alıntı: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/ursula-k-le-guinden-ilham-veren-10-muhtesem-alinti/