O dönemlerden okuduğum Peyami Safa'nın tersi. Batılılaşanların tarafında. Aslında bir aşk hikayesi anlatılıyor. Dönemin yaşantısı, memuriyet hayatı, gençlerin sohbetleri, kadınların toplumdaki yeri. Piyano çalan, Balıkesir'den gelmiş kızımız Macide var. Tombul aylak memur Ömer var. Macide Emine Teyzesinin yanında kalıyor. Ömer'in de teyzesi bu kadın bir yandan. Yani akrabalar. Türlü olaylar sonucunda (babasının ölümü, geç saatlere kadar Ömer'le dolaştığı için namus şeref lafları ediyorlar) evden ayrılıp Ömer'le yaşamaya başlıyor. Ömer çok konuşan bir tip. Çok güzel felsefik parçalar var arada. En aklımda kalanı, Ömer'le Macide'nin kayıkla denize açıldıklarında mehtabı izlemeleri ve Ömer'in ne kadar küçük aslında ne kadar önemsiz olduklarını anlattığı sahne çünkü benim çocukluğumda Ay'ı izlerken yaptığımın aynısı neredeyse. Sonunu buraya yazmamın alemi yok ama ilginç bir kitap. Bir an önce yazarın bir başka romanı olan Kürk Mantolu Madonna'yı okumalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder