Muhteşem bi öykü. Ve inanılmaz acıklı. Uzaklardaki ülkesindeki savaştan torunuyla kaçan bir dede. Kucağında bebekle. Dilini hiç bilmediği bir ülkede. Torunuyla yapayalnız. Onu ilk yerleştirdikleri yatakhanenin etrafında dolaşırken tanışıyor Monsier Bark'la. Birbirlerini anlamıyorlar ama iyi arkadaş oluyorlar. Sonra Monsieur Linh'i oradan alıp tımarhane gibi bi huzur evine götürüyolar ve Monsieur Bark'ı özlüyor Linh dede. Sürpriz bir sonu var. İkinci kez okunursa çok daha iyi olucağını düşünüyorum. Sonu sebebiyle ayrıntıların ikinci seferde daha iyi yakalanacağı meselesi. Çok güzelmiş çooook. Türkçesi de varmış. Fransızca okumak isteyenler için, dili çok basit. Rahatlıkla okunabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder