Şubat 26, 2014

Galîz Kahraman - İhsan Oktay Anar


Dili: Türkçe



"Efendimiz"e olan bağlılığım yüzünden bu kitabı çok sevdiğim ithamını seve bayıla kabul ediyorum. :)

Her cümlede yeniden keyiflenerek okudum kitabı. Diğer kitaplardan farklı olarak ana hikaye biraz, nasıl söylesem, isyankar! Sevgili İhsan Abimizin gönlünde belli ki bir şeyler birikmiş de kusmuş gibi.

Yine diğer kitaplardan farklı olarak, günümüzde olmasa da yakın tarihte geçiyor hikaye. Külhanbeyleri zamanları lüks arabalı ve daireli İstanbul yıllarında. Kullandığı o sihirli eskimsi dil aynı olduğu için çok güzel bir tezat olmuş, bana çok keyif verdi.

Alıntı yapmak çok zor malum, prensip gereği bütün kitabı buraya doldurmamak adına yapmıyorum. Bir kitap daha olsa da okusak..

Şubat 21, 2014

Macellan Bir İnsan Bir Yaşam - Stefan Zweig

Macellan - Bir İnsan Bir Yaşam
Dili: Türkçe

Adından da belli olacağı gibi Macellan'ın hayat hikayesini anlatan bir biyografi. Stefan Zweig son zamanlarda Freud okuduğumdan dolayı da ilgimi çekiyordu aslında. Zira ikisi arkadaşmış. Neyse, gelelim kitaba. Zweig'in anlatımı ne güzelmiş arkadaş. Ordan burdan derlemiş belgeleri, ortaya güzel bir hikaye çıkarmış. 

Daha çok Macellan'ın tarafını tutsa da, eleştirdiği yerler de var yani objektife yakın bir sübjektiflikle yazmış diyebiliriz.

Macellan'ın hayatı gerçekten çok ilginçmiş, ve yazarın fikrine göre asla hak ettiği saygıyı ve ilgiyi görememiş. Gerçi günümüzde tanınan kişi Macellan'dır, filoyu İspanya'ya ulaştıran del Cano değil. Veya zaten uçakların olduğu dönemimizde gemilere pek önem verilmiyordur.

Kitabı Macellan haricinde 16. yüzyıl barbarlık (koloni) akımını öğrenmek için de aydınlatıcı buluyorum. Kitabın daha en başında Haçlı Seferlerinin iç yüzünü, bu keşif gezilerinin neden yapıldığını hristiyan olmasa da bir Avusturyalı/Avrupalı'nın gözünden böyle heretik bir şekilde sert eleştirilmesi hoşuma gitti. Ayrıca hep duyduğumuz "baharat yolu"nun neden bu kadar önemli olduğu ve dünyayı değiştirecek seferlere savaşlara sebebiyet verdiğini de çok güzel açıklamış.

Malezya'yı ziyaret etmiş birisi olarak, özellikle zamanın gözde limanı Melakka'da gördüğüm "asimile" halk beni çok üzmüştü. 500 yıl önce gelip onları Portekiz kolonisi haline getirenlere hala şükran duyup kutlamalar yapıyorlardı. İçim acımıştı. Kitapta anlatıldığına göre, aslen Portekizli olan Macellan, Portekiz kralının ona sırtını dönmesinden sonra İspanya'ya gider ve oranın vatandaşı olur. Yola çıktığı 5 gemilik filo da İspanya'ya aittir. Keşfedilen adaların İspanya ve Portekiz arasında nasıl paylaştırılacağı Papa tarafından bir fermanla belirlenmiştir. (babanızın toprağı sanki allahalla, çok kızıyorum). Nitekim, Macellan, yaklaşık 2 yıl sonunda Macellan boğazını keşfedip Pasifik'teki (bugünkü Filipinler'deki) küçük adalardan birinde yerliler tarafından öldürülür. Sebep? Orayı İspanya toprağı yapıp onları Hristiyan yapmaya çalışmasıdır. Çok barışçıl bir insan olan Macellan, hayatı ve yol boyunca her şeyi konuşarak çzömeye çalışan adam sen git yerlilerin gözünü korkutmak için saldır! Sinirlendim! Döneminin oyununa uymuş. Kitabın başında geçen bir cümleyi tek alıntı olarak sunuyorum aşağıda. 16. yüzyıl kolonileştirme döneminden, yerlilerin yurdundan ve canından edilmesinden de tiksindiğimi bir kez daha belirteyim. Ha bu Türkiye'nin güncel politika tartışmalarıyla bağdaştırılmasın lütfen, zira oralara hiç girmeyeceğim.


..Bilindiği gibi, milliyetçilik en kada saba elin bile titreştirmeyi becerdiği bir teldir..Sayfa89

..Haçlı seferleri (çoğu kz romantize edildiği gibi) Kutsal Mezar'ı imansızlarıne linden kurtarmak amacıyla yapılan mistik, dini bir girişim değildir kesinlikle; tarihin bu ilk Avrupa-Hristiyan koalisyonu, Kızıldeniz'deki emniyet zincirini delip geçmek ve Avrupa ve Hristiyanlık için Doğu ticaretinin önünü açmak yolunda atılan ilk bilinçli çabadır aynı zamanda..Sayfa20



Şubat 18, 2014

Aşk Köpekliktir - Ahmet Ümit

Aşk Köpekliktir
Dili: Türkçe


Bu kitap hikayelerden oluşuyor. "Aşk"ı tanımlayan bir dizi cümle de öykü başlıkları. Ancak bir polisiye yazarı olan Ahmet Ümit elinden, romantik bir kitap beklemek saflık olur.

Goodreads'teki eleştirilere bakıyorum. Kimisi çok eleştirmiş, aşk romanı yazmaya kalkarsa böyle olur işte kan gövdeyi götürür, beğenmedim falan. Kim demiş ki aşk hikayelerinin pespembe olması gerektiğini? Katılmıyorum. Bence gayet hoş.

Ahmet Ümit'in en sevdiğim kitabı mı diye soracak olursanız, hayır :) Yine de güzel vakit geçirdim.