Mayıs 31, 2013

Sis ve Gece - Ahmet Ümit


Dili: Türkçe 


Ben genelde zaten Ahmet Ümit'in anlatımına bayılırım. Bu kitabınsa hikayesini çok sıcak ve içten bulduğum için bayıldım! Polisiye romanlarda "son tahmin etmecilik" oynamayı sevenleri hüsrana uğratacak bir kitap..

Kimi insanlar eleştiriler yapmışlar, "Olaya dair ipucu yok kitap boyu, ilgi azalıyor" vesaire diye.. Bence çok da güzel olmuş. Çünkü bu son tahmin etmece oynayanların nedense egoları fazla büyük insanlar olduğunu düşünüyorum. Her an yazardan daha akıllı olduğunu göstermeye çalışmak gibi bir şey. "Ben doğru tahmin ettim" diye övünmek, bence yanlış. Zira yazar kitabı son sayfası okunsun diye yazmıyor. Ona bu yolculukta eşlik etmenizi bekliyor. Bırakın yolculuğun tadını çıkarın..

Ben çok beğendim bu kitabı! Sanıyorum filmi de varmış, umarım bir yerde denk gelirim. Tavsiyeler diz boyu!

Mayıs 29, 2013

Franny ve Zooey - J.D. Salinger

Dili: Türkçe 

Daha önce Çavdar Tarlası kitbını okuduğum için fazla umutlu başladım bu kitaba ama hevesim aynen söndü. Yine de kitabı yarım bırakmadım. Hikayede Franny ve Zooey kardeşleri okuyoruz. Sürükleyici bir hikayeden çok "ööööyle bir durum" okuyoruz. Ben hiç keyif almadım ama bu kadar meşhur olduğuna göre belki ben anlamamışımdır diyebilirim. Yine de beğenmedim ne yapayım..

Mayıs 28, 2013

Fahrenheit 451 - Ray Bradbury


Dili: Türkçe 

Bu kitabı çok gecikmeli okudum ben ama geç olsun güç olmasın diyerek kendimi avutuyorum. Bu klasik kitapla ilgili çok yorum yazmak bana düşmez açıkçası ama zaten burada profesyonel bir iş yapmıyoruz.

Kitaptaki dünya öyle bir hal almış ki, itfaiyecilerin asli görevi evlerdeki kitapları tespit edip, kitapları yakmak! İtfaiyecilerin yangın söndürdüğü günler çok geride kalmış ve unutulmuş. Kitap boyunca bir itfaiyeciyle bu dünyada dolaşıyoruz.

Çok çok çok çok güzel! Mutlaka okuyun dememe gerek yok sanırım!

Mayıs 25, 2013

Rocannon'un Dünyası - Ursula K. LeGuin


Dili: Türkçe


Gezi olayları derken, yaz boyu yazamadım uzun zamandan sonra yazıyorum yorumlarımı (bugün 1 Eylül 2013). Biraz zamanaşımı olmuş ama ne yapalım..

Bu Ursula Teyze'den okuduğum en güzel kitap değildi ama hatırladığım kadarıyla yine sisteme güzel eleştirilerin olduğu bir dünyaya dalıyoruz. Savaşma fırsatını asla kaçırmayan insan ırkı...

Yazarın diğer kitaplarını önce okumanızı eğer Ursula'yı çok severseniz bunu da okumanızı tavsiye ederim..

Mayıs 20, 2013

Agatha'nın Anahtarı - Ahmet Ümit


Agatha'nın Anahtarı

Dili: Türkçe

Şimdiye kadar okuduğum Ahmet Ümit'lerden değişik bir konsept. Küçük küçük bir sürü polisiye hikaye. Ben çok keyif aldım. Ha yorumlar arasında "vasat" vesaire diyenler olmuş. Sanırım genel akım popüler polisiye kültürüyle alakalı. Son zamanlarda polisiye kitaplar genellikle bir felsefe, tarihi olay veya politika üzerine yazılan, yüksek miktarlarda vahşet içeren ve genellikle seri katil konsepti üzerine yazılıyor. Ahmet Ümit'in de Kavim, Bab-ı Esrar gibi kitapları da böyle. Buna karşı mıyım? Hayır. Ama bu öykü kitabına vasat diyenlerin "olması gerekenin genel akım" olduğu gerçeğine kendilerini kaptırmış olduklarını düşünüyorum.

Bu sefer bir Sabahattin Ali sadeliği içinde günlük hayattan güzel ve ilginç hikayeler okudum. Biraz Beyoğlu Rapsodisi keyfi de aldım ve Nevzat Komiser'le tekrar buluştuğuma memnun oldum.

Mayıs 18, 2013

Sineklerin Tanrısı - Wiliam Golding


Sineklerin Tanrısı

Dili: Türkçe

Tek kelimeyle "hastalıklı" bir kitap! Kitabın başında "trallalalalaa" hissiyle Jules Verne'nin İki Yıl Okul Tatili'ni okuyormuş hissine kapıldım. Daha sonra "Battle Royal" filmindeki "ığğğğğğğğaaaaaaaaaaa" hissiyle kitabı bir günde bitirdim.

Bir uçak kazasıyla bir adaya düşen altı oniki yaş arası çocukların hikayesi. Ne kadar saf değil mi? Hayır değil! Çocukların dönüştükleri yaratıklar diyeyim, bu yaratıklara dönüşme süreci çok basit bir dille ama inanılmaz sembolik bir şekilde anlatılıyor.

Tüm felsefelerin bir yorumda bulunduğu "insan iyi doğar" veya "insan kötü doğar" meselesine direk bir bakış açısı olmuş. Düşünen hayvanlar olarak, hayatımız tehlikeye girdiğinde, yaşımız kaç olursa olsun egolarımızın ne kadar büyük olduğunu görebiliriz. Ve ben şahsen, insanın iyi doğduğuna inanmak istesem de henüz bunu başarabilmiş değilim. 

Kitapla ilgili iki kelimelik yorum gerekirse "masum vahşet" demek istiyorum. 

Kitabın konusuna ve hikayesine ve amacına bayılmakla beraber, çevirisini yapan Mina Urgan'a da saygıda kusur etmeden, anlatılan sahnelerin içine tam giremediğimi söylemeliyim. Çeviriden mi yoksa yazarın anlatımından mı bilemiyorum ama normalde anlatılan sahnelerin içinde bulurum kendimi. Bu sefer bu sahneleri yaşamakta zorlandım ve suçu okuyucuya (yani tabii ki kendime) atmayı reddediyorum.

Mayıs 15, 2013

Geriye Uçan Yaban Ördekleri - Tom Robbins


Geriye Uçan Yaban Ördekleri

Dili: Türkçe

Geçen gün Ursula'nın da denemelerini okuduktan sonra Tom Robbins'in denemeleri de çok iyi geldi. İnsan kitaplarını çok sevdiği bir yazarı tanırmış hissine kapılıyor ama aslında her kitapta sadece onun hayal gücünün küçük bir adasında seyahate çıkıyoruz. İş böyle olunca, Tom Robbins'in kafasına hasta bir kişi olarak seyahat yazılarından, beğendiği müzik grupları veya filozoflardan, hayattan sanattan şiirlerinden çok zevk aldım.

Yine de Tom Robbins okumaya başlamak için iyi bir kitap olmadığını düşünüyorum. Adamın kafasının içindekileri merak etmek için önce romanlarının tadına bakmak gerekir. Her ne kadar aynı alaycı ve harika metaforlu cümleleri burada olsa da pek ilgi çekmeyebilir.

60lı yılların altın çocuklarından saydığım Tom Robbins'e başlamak için Parfümün Dansı ve Dur Bir Mola Ver kitaplarını tavsiye ederim. Yazarı baş köşenize konuk ettikten sonra da bu kitabı okuyun derim.

..Pembe, kırmızının ayakkabılarını fırlatıp saçlarını saldığı zaman aldığı renktir..Sayfa40

..Burada geçmişin hapishanesinden kaçma fırsatı var, geleceğin vaatlerine aldırmamak var. Burada sadece burası var. Burada sadece Selous var. Sadece şimdiki zaman var... Selous/Tanzanya Sayfa60

..Ne de olsa asıl önemli kapılar, her iki tarafa da açılanlardır.. The Doors'la ilgili yazısından.. Sayfa65

..İnsanlık, tıpkı bugün yaptığı gibi, mitler ve dini-siyasi fanatizm kavşağında durdukça şiddet potansiyeli iyice yükselir..Sayda71

..Ama gerçek şudur ki bu sebzelerin çoğu, kendilerine bir seks objesi ve üreme fabrikası olarak bakılmasından bıkmış usanmıştır ve kalıplardan sıyrılmaki seyahat edebilmek, başkalarıyla tanışabilmek ve kendileri oldukları için takdir edilmek istemektedirler..Sayfa80


Mayıs 12, 2013

Tibet'in Rüya ve Uyku Yogası - Tenzin Wangyal Rinpoche

Tibet'in Rüya ve Uyku Yogası
Dili: Türkçe


Efendim çok rüya gören biri olarak, rüyalara meraklı biri olarak zaten kitabın başlığı yeterli. Kitabın başında doğu felsefelerine inanılmaz bir giriş yapılıyor. Rüya ve uyku yogasından farklı olarak, günlük yaşamda kullandığımız "karma" benzeri terimlerin aslında ne olduklarını tez elden öğrenebilirsiniz.

Kitabın temel konusu, meditatif hali uyku sırasında ve biraz emekle ulaşılabilecek "lucid dream" halinde devam ettirmek. Reankarnasyona inanan bir kültürden geldikleri için, yaşarken uyku sırasında yakalanan farkındalığın ölümle bir sonraki yaşam arasında bilinçli kalmaya yardımcı olacağı görüşündeler. Ben reankarnasyona inanmayan biriyim ama asıl amaçtan çok burada anlatılan yöntemin günlük hayatımıza olumlu etkileri olacağı kanısındayım. Kitap içinde nefes egzersizlerinden meditasyon tiplerine kadar bir sürü şeyin yanı sıra, uyku ve rüya sırasında aslında ne çok kapı açabileceğinizi bulacaksınız.

Kitabı bulmak biraz zor oldu ama nadirkitap gibi sahaf sayfalarından bulunabilir.  Ben çok beğendim. Hayatıma da direk olumlu farkındalıklar kattığını düşünüyorum, tavsiye ederim.