Şubat 28, 2011

Kuşatma 1453 - Okay Tiryakioğlu

Dil: Türkçe

Çok bölük pörçük okudum malesef ama yine çok beğendim açıkçası. Güzel kurguluyor bu adam kitapları. Diğer kitapların aksine Fatih'in hayatı yerine sadece İstanbul'un kuşatılması ve fethi anlatılmış. İçeride dönen entrikalar, yeniçerilerle azapların ve diğer askerlerin iç meselelerinden, yönetimdeki (başvezir, vezir, komutanlar) arasındaki devşirme-Türk çatışmalarından, Ulubatlı Hasan'dan bahsedilmiş. Bence gayet güzel, kolay okunan ama o kadar da sade olmayan (iyi anlamda) roman.

Arı Kovanına Çomak Sokan Kız - Stieg Larsson

Dil: Türkçe

Kitap ocakta çıkıcak dediler, bekledik bekledik ancak şubata yetişti. Neyse yetişti. Bu seferki kitap biraz gereksiz uzun olmuş galiba. Yanlış anlaşılmasın yine süper! Harika! Muhteşem! Ama başlarında bu İsveç gizli servisi midir nedir SAPO'nün detaylarını o kadar çok veriyo ki, vermese de olurmuş. Ama nihayet önceki 2 kitapta kanı beyne sıçratan olaylar çözülüyo ve 3 kere oley çekiyoruz. Lisbeth çok yaşa! Hala idolüm kendisi. Hatta daha çok idolüm oldu.

Şubat 26, 2011

Başın Öne Eğilmesin, Sabahattin Ali'nin Romanı - Hıfzı Topuz

Dil: Türkçe

Son zamanlarda Sabahattin Ali'nin kitaplarını da okuyunca hayatını da okumak farz oldu haliyle. Türkiye'de aydın katlinin ilk örneği olan Sabahattin Ali'nin hayatını Hıfzı Topuz çok hoş bir kurguyla yazmış. Cumhuriyet dönemi ve hemen sonrasıyla ilgili kim varsa kafamızda hepsiyle arkadaş ahbap. Birçoğunun ismi geçiyor kitapta. Sabahattin Ali'nin hayatının yanı sıra, İnönü döneminde Türkiye'nin siyasi ve sokak ortamını da güzelce özetlemiş. Açık olmak gerekirse o zamanlara dair bilgim çok kısıtlı. Yeni bir heyecan doğurdu içimde. O zamanları iyice öğrenmek lazım olduğu kesin ama tetikleyici bir unsur gerekiyor sanırım okumaya başlamak için. İşte bu kitap çok etkili bir tetik o anlamda. Bir başka mevzu da, romanlarında geçen hikayelerin, hayatını okurken birer birer belirmesi. Yazarların eserlerini hayatlarından ayrı düşünmemek lazım..

Şubat 21, 2011

Kanuni - Okay Tiryakioğlu

Dil: Türkçe

Kitabı bir heves okudum ama meğersem koskoca Kanuni bir kitaba mı sığdırılırmış?? Hayır.. O yüzden kitap Mohaç Savaşı'nın bitimine kadar olan dönemi anlatıyor. Hürrem'e de değinilmiş de bütün kitap aşk hikayesine dönmemiş neyseki. Adamın yazım dilini de çok beğendim bu arada geçen sefer söylemiştim. Roman olduğu için tarihsel gerçek mi falan gibi bir tartışmaya girmenin lüzumu yok. Değişik değişik okudukça anlayacağım, kendi fikrimi ouşturacağım ama daha çok yeniyim bu işlerde. Kitabın devamı henüz çıkmamış, yakın zamanda çıkar inşallah da okuruz.

Şubat 20, 2011

Zamanın Kanı - Maxime Chattam

Dil: Türkçe

Kitapla ilgili birşey yazmadan önce çevirene bi çift sözüm var: İshal olsun inşallah! Bu yazara olan övgülerim (hikayede açık nokta bırakmaması, benim bütün detay sorularıma cevap vermesi) yine geçerli. Ama çeviren mahvetmiş kitabı. Sinirlene sinirlene okudum. Sürekli bi "beriki" lafı geçiyor. Marion şunu dedi, beriki güldü. Beriki ne lan! Ama daha kötüsü var: "Nirengi noktaları". Lanet olası nirengi noktaları yüzünden kitaptan soğudum. Doğan Kitap olacak bir de, mail atıcam uygun bir zamanda. Hiç mi okuyan eden yok. Rezalet bir çeviri. Neyse gelelim hikayeye. Ahmet Ümit'in Beyoğlu Rapsodisi'nden esinlendiğini düşünüyorum yazarın. Ama bir sonraki levelını yazmış. Fransa'daki politik cinayet skandalının tanığı olan Marion gizli servis tarafından Mont St Michel'e gönderilir. Oradaki manastırda rahipler onu saklarlar falan. Bu sırada Marion'un eline 1920lerde Kahire'de yazılmış bir günlük geçiyor. Vahşice öldürülmüş bir dizi 10 yaşlarında çocuk cinayetinin araştıran polisin günlüğü. Sonunu yazmayacağım tabiki ama "Gerçek" nedir, gerçeğimizi biz mi yaratırız tarzı felsefik birşeye dönüşüyor sonunda. Kendi aklımca "yau ben bunun sonunu tahmin ederim" diye yaptığım sıradışı tahminden de sıradışı bir sonu var. Hobarey dedim. Yine çok güzel yazmış. Diğer kitaplarını da tez okumak lazım. Ah bi de şu çeviri olmasa.

Şubat 18, 2011

Yavuz - Okay Tiryakioğlu

Dil: Türkçe

Eveet, Osmanlı'ya artan merak, gezi dönüşünde dizinin yayınlanmış bölümlerinin şipşak izlenmesi sonucunda evde bir süredir ortalıklarda gezinen Yavuz'u okumaya karar verdim. 2 günde de bitti.. Oktay Tiryakioğlu'nu daha önce okumamıştım ama hayran oldum. Benim kafada birisi de tarihi ancak tarihi romanlardan öğrenebilir zaten heralde. Yavuz Sultan Selim'in hayatı anlatılıyor kitapta. Çok beğendim ve bu sefer aklımda kalacağını hissediyorum. İhsan Oktay Anar'a yakın demeyeyim ama yakından biraz daha uzak (kimse onun kadar olamaz malum) bir uslubu var. Yazarın Fatih, Kanuni ve 4. Murat'la da ilgili romanları var. Siparişini vermiş zaten annem ben yokken, heyecanla bekliyoruz. Yavuz'un çocukluğundan ölümüne kadar olan hikayesi var kitapta. Pek zalimmiş Yavuz Sultan Selim. Her neyse, çok güzel çok beğendim kitabı, şiddetle tavsiye ederim.

Şubat 06, 2011

Tell Me Your Dreams - Sidney Sheldon

Dil: İngilizce

Malezya-Singapur-Endonezya yolculuğum sonrası 9 saat kadar durakladığım Dubai'de tekrar euroya çeviremeyeceğim parayla havaalanında aldığım bestseller kitap kendisi. Masmavi güzel bir kabı vardı. Adı da rüyalı falan olunca alıverdim. İşin güzel yanı, çok iyi çıktı kitap. İngilizcesi hiç ağır değil, aksine o kadar hafif yazılmış ki, kitabın hiçbir edebi yanı olmadığını düşünüyorum. Gel gör ki, kurgusu bayağı iyi. İşin içine kişilik bölünmesi meseleleri girince hele çok ilginç olmuş. Kadının diğer kitaplarını da okumak lazım haliyle.

Şubat 02, 2011

Pasaklı Tanrıça - Sophie Kinsella

Dil: Türkçe

Güneydoğu asya yolculuğum için yanıma aldığım kitaptı kendisi ama ancak yolculuğun sonunda vakit bulup da okuyabildim. Şıp diye bitiverdi zaten. Hafif mi hafif saçma salak bir kitap aslında ama tam kafa dağıtmalık. Çok çalışan başarılı avukat Samantha, iş yerinde çok büyük bir hata yapıyor ve kendini dışarı atıyor. Kendini Londra'dan çok uzakta bir yerde bir malikanenin kapısını çalarken buluyor. O akşam, yemek yapmayı bilmeyen, temizlikten bihaber başarılı avukat, malikanenin temizlikçisi olarak işe başlıyor. Falan filan. Öyle tavsiyelik bir kitap diil ama hoş hikaye. Zaman geçirmelik.